Haber

Rus uzman: NATO’nun Karadeniz’de deniz gücü bulundurma ihtimali bölgesel güvenliğe tehdit oluşturuyor

Peki bu fikir Montrö Sözleşmesi kararları dikkate alınarak hayata geçirilebilir mi?

Sputnik’e Rus tarihçi Doç. Rusya Bilimler Akademisi Doğu Çalışmaları Enstitüsü Türkiye Bölümü kıdemli araştırma görevlisi Prof. Dr. Andrey BoldirevBoğazlardan geçen ticari gemilere refakat etmenin mümkün olduğuna inanırken, bu girişimin uygulanmasının bazı koşullar nedeniyle karmaşıklaştığının da altını çiziyor.

1936’da imzalandı Montrö Boğazlar SözleşmesiBoldırev, metnin boğazlardan geçen ticari gemilere askeri eskort imkanı sağladığını belirterek, şöyle konuştu: Bu anlaşma aynı zamanda refakatçi askeri gemilere de belirli sınırlamalar getiriyor.“dedi.

Sözleşmenin boğazlardan geçecek yabancı savaş gemilerinin boyut ve tonajını sınırlayan 14’üncü maddesi ile savaş gemilerinin kalış süresini sınırlayan 16’ncı maddesine değinen Rus uzman, açıklamalarına şöyle devam etti:

“14. Bu faktöre göre Boğazlardan transit geçiş yapacak tüm yabancı deniz kuvvetlerinin azami (tavan) toplam tonajının 15 bin tonu geçmemesi ve 9 gemi ile sınırlandırılması gerekmektedir. Sözleşmenin 16. maddesine göre, Boğazlar’da transit halindeki savaş gemileri, kaza veya geminin teknik yönetimiyle ilgili olmayan arıza halleri dışında, geçişleri için gereken süreden fazla Boğazlarda kalamaz. Bu koşullar altında, Montrö Sözleşmesi hükümleri dikkate alındığında, boğazlardan geçen ticari gemilere askeri gemilerin eşlik etmesi ilk bakışta uygulanabilir bir fikir gibi görünmektedir. Belki de Ukraynalı yetkililer, Karadeniz’deki kesintili deniz koridorlarının korunmasına NATO gemilerinin dahil edilmesi olasılığından bahsederken bu kararlara dayanıyordu. Ancak Montrö Sözleşmesinin bu konudaki diğer gereklilikleri de dikkate alınmalıdır. Özellikle 25. sayı. Buna göre boğazlardan geçen gemilerin BM üyesi ülkelere zarar verme hakkı bulunmuyor. Türkiye’nin, Ukrayna’nın bu tür maceracı girişimlerine karar verirken, diğer bazı koşulların yanı sıra bunu da dikkate aldığını düşünüyorum.”

Boldırev ayrıca Kiev’in geçici deniz koridorları fikrinin Ankara için son derece dezavantajlı olabileceğine de dikkat çekerek, şöyle konuştu: tahıl anlaşmasıYeniden başlamanın durumu daha da kötüleştirebileceği konusunda uyardı.

Kiev, Karadeniz’deki deniz koridorlarını tahıl anlaşmasına bir tür alternatif olarak değerlendiriyor“Rus uzman, askeri gemilerin eskortunu da içerecek bir mekanizmanın devreye alınmasının kesintili deniz koridorları fikrini güçlendirebileceğini, bu durumda herkesin büyük olasılıkla Karadeniz Tahıl Girişimi’ne veda etmek zorunda kalacağını ifade etti.

Boldırev, mekanizmanın devreye girmesinin Ankara açısından son derece istenmeyen bir duruma dönüşebileceğini vurgularken, şu değerlendirmeyi yaptı: Bana öyle geliyor ki Türkiye, durumu sadece kendi çıkarlarını dikkate alarak değil, aynı zamanda bölgesel güvenlik açısından olası sonuçlar açısından da değerlendiriyor. Bu açıdan bakıldığında Karadeniz’de bir NATO deniz gücünün ortaya çıkması, bölgesel güvenliğe yönelik açık bir tehdittir.” sözleriyle sözlerini tamamladı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu